insanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Kasım 2016 Cumartesi

Kış lastikleri karlı yola nasıl tutunur, faydası var mıdır?

by


Kış yaklaşıyor ve dolayısıyla kar da... Pek çoğumuz karla kaplanmış yollarda aracımızla dans etmemek için kış lastikleri takıyoruz. Peki karlı havalarda bu lastikler nasıl oluyor da yola iyi bir şekilde tutunuyor? Daha şüpheci bir soru için; kış lastikleri gerçekten işe yarıyor mu? Kış lastikleri ne zaman takılacak? Bu soruların cevabını aradık.

kış lastiği



Kış lastikleri karlı ve buzlu yollar için tasarlanmış olmanın yanı sıra soğuk havalar için de ideal lastiklerdir. Bu 3 faktör kış lastiklerini cazip kılmış ve pek çok ülkede belli mevsimlerde zorunlu hale getirmiştir. Türkiye'de ticari araçlar için 1 Aralık - 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği takma zorunluluğu vardır. Ancak yalnızca ticari araç sürücülerinin değil tüm sürücülerin kış lastikleri kullanması tavsiye ediliyor.

Kış lastiklerinin önemine gelelim. Yaz lastikleri karla kaplanmış bir yolda kısa süre ilerlese dahi tüm olukları karla dolacaktır. Bu da lastiklerin tüm dinamiğini anlamsız kılacak, sadece yuvarlak bir yüzeyle ilerlememize neden olacak. Ancak kış lastiklerinin üzerindeki olukların farklı doğrultuları ve derinlikleri sayesinde karla dolması daha zordur. Bu oluklar araç karlı bir yolda ilerlerken yoldaki karı sürükleyip atarak lastiğin yolla temasının kesilmemesini sağlar. Bu yol tutuşu için çok önemlidir.

kış lastiği

Kış lastiklerinin sadece karlı yollar için yapılmadığını söylemiştik. Yazlık lastiklere oranla daha yumuşak hamurlardan yapılan kış lastikleri, düşük sıcaklıklarda da esnekliğini koruyabilir. Ancak yaz lastikleri sıcaklığın 10 derecenin altına düşmesinden itibaren sertleşmeye başlar ve daha düşük sıcaklıklarda yol tutuşu oldukça azalır. Kış lastiklerinin bu denli sertleşmesi için ise neredeyse -30 derecelik bir sıcaklık gerekir.

kış lastiği


Yukarıda saydığımız sebeplerle, özellikle yoğun kar yağışının olduğu bölgelerde araç kullanan sürücülerin kış lastikleri fiyatlarına bakmaksızın bu lastikleri edinmesi gerekiyor. Şunu da eklemekte fayda var; öndeki iki lastik kış lastiği olsun gibi bir düşünce tamamen yersizdir. Bu özel bir mühendislik çabasıyla hazırlanan kış lastiklerinin tüm dinamiklerinin anlamsızlaşmasına neden olur ve sürücüye herhangi bir fayda sağlamaz. Kış lastiklerine yetmez ama evet diyerek karlı yollarda araç kullanmanızın her koşulda tehlikeli olduğunu hatırlatır, kazasız sürüşler dileriz.

29 Ekim 2016 Cumartesi

Finlandiya Eğitim Sistemi

by
Finlandiya eğitim sistemi ülkemizde özellikle eğitimle bir şekilde ilişkisi olan kişilerin çokça merak ettiiği bir konu. Eğitim camiasında merak edilen bu konuyu paylaşmanın uygun olacağını düşündüm ve geniş kapsamlı bir yazı yazdım.


finlandiya



1. FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ
            Finlandiya eğitim sisteminin felsefesinde etnik köken, yaş, maddi durum, yaşanılan yer ayrımı olmaksızın herkese eşit eğitim hakkı verilmesi temel oluşturur. Ömür boyu eğitim esastır. Yalnızca yetişkin eğitiminde para talep edilebilir. Bunun dışındaki eğitim kademeleri ücretsiz ve herkese açıktır.

Finlandiya’nın Fince ve İsveççe olmak üzere iki ana dili vardır. Temel öğretimde ve ortaöğretim ikinci devrede öğrenim gören öğrencilerin yaklaşık olarak yüzde beşi öğrenim dilinin İsveççe olduğu okullarda okumaktadırlar. Her iki dil grubunun da yüksek öğrenim düzeyinde de öğretim kurumları bulunmaktadır. Buna ek olarak, tüm öğretimin ya da öğretimin bir kısmının yabancı bir dilde verildiği bazı eğitim kurumları da mevcuttur (genel olarak İngilizce). Laponya’nın Saami dili konuşulan bölgelerinde yerel merciler aynı zamanda Saami dilinde eğitim de düzenlemektedirler. Her üç dilde ayrıca eğitim veren yüksek öğretim kurumları da mevcuttur. Romanlar ve diğer azınlıklara mensup olanların yanı sıra özel eğitime muhtaç olanlara da her türlü eğitim olanakları sunulmasına özen gösterilmektedir.

            Finlandiya Okul Sistemi

Okul Öncesi
            Okul öncesi dönem 0–6 yaş arasını kapsamaktadır. Altı yaşına kadar olan süre boyunca çocuklar kreşlere ya da her biri ailenin gelirine göre makul fiyatlar talep eden özel yuvalarda bulunan daha küçük boyuttaki aile kreş gruplarına gidebilmektedir. Bunun yanında okul öncesi eğitime katılım, 6 yaşındaki çocuklar Ağustos 2015' ten itibaren zorunlu olmuştur. Zaten daha öncesinde de 6 yaşındaki çocukların neredeyse tamamı okul öncesi eğitime kayıtlı idi. 2013 yılı verilerine göre Finlandiya' da okul öncesi eğitime kayıtlılık oranı, 6 yaşındaki çocuklar için yüzde 98 oranında görülmektedir. 5 yaş grubu için bu oran yüzde 80, 4 yaş için ise yüzde 75' tir.
            Yerel yönetimler okul öncesi eğitim hizmetlerini düzenlemekten ve kalitesini gözlemlemekten sorumludur. Bu eğitimin okullarda mı verileceği, kreşlerde veya aile kreşlerinde mi verileceği de yine yerel yönetimin kararına bağlıdır. Zorunlu eğitim sürecinde olduğu gibi okul öncesi eğitimde de okuluna 5 kilometre veya daha fazla uzaklıkta yaşayan öğrenciler için ücretsiz taşıma hizmeti mevcuttur. Fince, İsveççe ve Saami dili konuşan çocuklara, kreşlerde kendi anadillerinde eğitim sunulmaktadır. Bu üç dilin dışında bir anadiline sahip ve farklı kültürlerle yetişen çocuklara, kendi kültürlerinin temsilcileri ile işbirliği halinde eğitim hizmeti sunulur.

Zorunlu Eğitim (İlköğretim ve Ortaöğretim I. Devre)

            Temel eğitim olarak adlandırılan zorunlu eğitim, tüm çocuklar için okul çağından itibaren zorunlu kılınan 9 yıllık bir süreçtir. 7 yaşından itibaren tüm çocuklar bu sistemin birer parçasıdırlar. Zorunlu eğitim, öğrenci 17 yaşına geldiğinde veya zorunlu eğitim müfredatını başarıyla tamamladığında sona erer. Bu eğitimin 6 yılı ilköğretim ve 3 yılı ortaöğretim I. devre olarak belirlenmiştir. Zorunlu eğitimde okullaşma oranı yüzde 100’e yakındır.

            Okullarda öğretim yılı, Ağustos ortasında başlayan ve Haziranın başına kadar devam eden iki döneme ayrılan toplam 190 iş gününden oluşmaktadır. Okullarda eğitim öğretim, haftanın beş iş gününde tam gün (normal öğretim) olarak yapılmaktadır. Haftalık alınan ders sayısı düzeye ve alınan seçmeli derslerin sayısına bağlı olarak 19 – 30 saat arasında değişmektedir. Buna ek olarak, fazladan tatillerle ilgili yerel özerklik söz konusudur.
            Zorunlu eğitim sürecinde öğrenciler; müzik, resim, beden eğitimi gibi derslerle özel yeteneklerini tanıma ve geliştirme fırsatı bulmaktadır. Bunun yanında ağaç ve materyal işleme dersleri de okullarda bu dersler için tahsis edilen atölyelerde öğrencilerin erişimine sunulmaktadır. Zorunlu eğitimin ilk altı yılındaki eğitim, görsel sanatlar, müzik ve spor gibi özel yetenek gerektiren dersler dışında tümüyle sınıf öğretmenleri tarafından verilmektedir. Son üç yılda ise derslere branş öğretmenleri girmektedir.
            Temel eğitimde sınıf mevcutlarına ilişkin bir standart bulunmamakla birlikte ortalama 20–25 arasındadır. İyi donanımlı okullar genellikle küçük ve bahsedilen ortalamalarda öğrenci sayısına sahip sınıflar barındıran okullardır. İlköğretim düzeyindeki okullar genellikle 300' den az öğrenciye eğitim vermektedir. Gruplar normalde aynı yaştaki çocuklardan oluşmaktadır. Ancak sınıflar bazında öğrenci sayılarının çok düşük olduğu durumlarda birleştirilmiş eğitim uygulamalarına yer verilebilmektedir.
            7–16 yaş arası çocukların devam ettiği zorunlu eğitim, bu eğitim süresince kullanılan okul materyalleri ve öğle yemeği ücretsizdir. Çocukların hangi okula gideceği adres bilgilerine bağlı olarak yerel yönetim tarafından belirlenir. Sağlık problemleri veya başka sebepler gerektirdiğinde, yerel yönetimler öğrencinin eşdeğer okullarda eğitimini devam ettirebileceği alternatifleri yaratmakla yükümlüdür. Okuluna 5 kilometre veya daha fazla uzaklıkta yaşayan öğrenciler için ücretsiz taşıma hizmeti sunulmaktadır.          Özellikle 1. ve 6. sınıf arasındaki öğrenciler, teneffüslerde sınıftan ayrılıp okul bahçesine çıkmalıdır. Bu süreçte öğretmenler de öğrencilerini gözlemlemektedir. Öğretmenler, öğle yemeğini yemekhanede öğrencileriyle birlikte yemektedirler.  Okul yemekleri beslenme eğitimi için de önemli bir parça olarak kabul edilir. Temel eğitimin 7. ve 9. sınıfları arasında verilen ev ekonomisi derslerinde sağlıklı beslenme, sağlıklı besin seçimi, basit düzeyde yiyecek hazırlama gibi konularda da eğitim verilir.

 Öğretim Programı

            Finlandiya' da eğitim, Eğitim ve Kültür Bakanlığı' nın sorumluluğundadır. Fin Ulusal Eğitim Kurulu ile bakanlığın ortalık çalışması ile hedefler, içerik ve yöntem belirlenir. Ulusal öğretim programı Ulusal Eğitim Kurulu tarafından çekirdek (çerçeve) program olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu çerçeve eğitim programı, genel hedefleri ve değerlendirme kriterlerini içermektedir. Bu çerçevede, okullar ve yerel yönetim kendi yerel amaçlarına uygun öğretim programını oluştururlar. Öğretmenler kendi öğretim etkinliklerini ve yöntemlerini belirleme konusunda özgürdürler. Bu bakımdan Finlandiya eğitim sistemindeki özerk yapılanma programlara esnek bir nitelik kazandırmıştır. Temel eğitimde zorunlu dersler ana dil (Fince, İsveççe veya Sami) ve edebiyat, ikinci ulusal dil, yabancı diller, çevre çalışmaları, sağlık eğitimi, din ya da ahlak bilimi, tarih, sosyal bilgiler, matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, beden eğitimi, müzik, görsel sanatlar, el sanatları, ev ekonomisi ve rehberlik dersleridir.
            Temel eğitimde, öğretim süresinin üçte birlik kısmını dil eğitimi, bir diğer üçte birlik kısmını da fen bilimleri ve matematik öğretimi oluşturur. Sosyal ve beşeri bilimler bu sürenin yüzde 12' lik kısmını meydana getirirken, geri kalan sürede sanat, fiziksel etkinlikler, din veya etik öğretim dersleri verilmektedir.

 Öğrenciyi değerlendirme

            Öğretmenler öğretim programında yazılı olan hedeflere dayalı olarak öğrenci başarılarını değerlendirirler. Değerlendirme okul hayatının sürekli bir parçasıdır. Sürece dayalı değerlendirme sonucu her öğrenci, yılda en az bir değerlendirme raporu almaktadır. Buna ek olarak bir öğretim yılı içerisinde en az bir ara rapor verilebilmektedir. Başarı hem sürekli olarak hem de öğretmenlerin uyguladığı sınavlarla değerlendirilmektedir. Temel eğitimin dokuz yılını başarıyla tamamlayan öğrenciye bitirme belgesi verilir. Bu belgeye ilaveten mezuniyet puanlarını ve derecesini yükseltmek isteyen öğrenciler bir yıl daha ilaveten öğrenim görebilirler. Bu yılı bitiren öğrenciye ek bir belge verilmektedir.
            Değerlendirme, öğrenim ve karar alma süreçlerinin iyileştirilmesi için bilgi sağlayıcı konumdadır. Burada yönlendirici ve geliştirici bir rol oynar. Değerlendirme süreci, öğrenme çıktılarının değerlendirilmesi ve çeşitli içerik ve sistem değerlendirmeleri şeklinde yürütülür. Öğrenme çıktılarının değerlendirilmesi, okul öncesi eğitim ve temel eğitim müfredatının hedeflerine ulaşılma yönünde bilgi toplanır. İçerik ve sistem değerlendirmelerinde ise eğitim politikası, eğitim sistemi ya da bunların belirli bölümleri hakkında bilgi sağlanır.

Ortaöğretim İkinci Devre (Lise)
            Zorunlu temel eğitimden sonra ortaöğretim, genel ve mesleki eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her ikisinde de yaş aralığı 16 - 19 olarak belirlenmiştir. Öğrencinin genel ve mesleki ortaöğretimden hangisine devam edeceğini belirleyen genel bir sınav yoktur. Veliler, öğrencisinin temel eğitimdeki başarı durumunu dikkate alıp öğretmenlerin ve okul yönetiminin görüşünü alarak, ortak ulusal başvuru sistemi vasıtasıyla ortaöğretim ikinci devre eğitimi veren herhangi bir genel veya mesleki ortaöğretim okuluna başvuru yapma hakkına sahiptirler. Öğrenciler, ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir ortaöğretim kurumunu seçebilirler.

            Genel ortaöğretim okulları, genellikle yükseköğretime ulaşmak isteyen öğrenciler tarafından tercih edilir. Mesleki ortaöğretim okulları ise ortaöğretim eğitimini tamamladıktan sonra çalışma hayatına geçecek olan öğrenciler içindir. Ancak her iki okuldaki öğrenciler de üniversiteye giriş için yeterlilik sınavına girebilirler.
            Genel ortaöğretim öğretim okullarının eğitim süresi 3 yıldır. Ancak bir öğrenci şartlara göre bu program 2 yıl veya 4 yıl içerisinde bitirebilmektedir. Gerekli sayıda dersi başarıyla tamamlayan öğrenciler diplomalarını alarak mezun olurlar. Bu sürenin bitiminde öğrenci yükseköğretime giriş için ulusal yeterlilik sınavına tabii tutulur. 18 ay içinde gerçekleşen 3 ardışık sınav şeklinde geçen bu süreç, 4 ana testi barındırır. Anadili, diğer bir ulusal dil, yabancı dil ve matematik ile diğer genel dersler bu sınavı oluştururken, öğrencilerin bazı seçmeli testlere girme hakkı da mevcuttur. Genel liselerden mesleki eğitime geçiş mümkündür. Bu bakımdan süreç içerisinde kararlarını değiştirerek mesleki liselere geçiş yapmak isteyen öğrenciler yatay geçişle fark dersleri vererek mesleki eğitime geçiş yapabilmektedirler. Üniversite giriş sınavının ve tüm ortaöğretim ikinci devre eğitimi öğretim programının başarılı bir şekilde geçilmesinin ardından öğrenciler geçilen testlerin ayrıntılarını, elde edilen derece ve notları gösteren ayrı bir sertifika almaktadırlar.

            Ortaöğretim ikinci devreye öğrenci seçimi daha önceki okul başarılarına göre gerçekleşirken mesleki öğretim kurumları tarafından kullanılan seçme kriterleri, iş deneyimi ve diğer karşılaştırılabilir faktörleri, giriş ve yetenek sınavlarını da kapsayabilir. Öğrencilerin % 90’ından fazlası temel eğitimin ardından eğitimlerine devam etmektedirler. Bu öğrencilerin yaklaşık % 54’ü genel ortaöğretimi tercih ederken %36’sı mesleki eğitimi tercih etmektedir. Kısa vadede bir kısım pratik beceriler elde ederek iş piyasasında yer edinmek isteyen öğrenciler genelde mesleki ortaöğretimi ve sonrasında teknik eğitimi tercih etmektedirler.
            Ulusal Eğitim Kurulu hem genel ortaöğretim hem de mesleki ortaöğretimin konu ve çalışma modüllerinin hedeflerine ve temel içeriklerine karar vermektedir. İlgili ulusal temel öğretim programına dayalı olarak, eğitim veren kurumlar yerel yönetimlerle birlikte öğretim programlarını oluşturmaktadırlar. Genel ortaöğretimde zorunlu dersler ana dil ve edebiyat, ikinci ulusal dil, yabancı diller, matematik ve doğa bilimleri, insani bilimler ve sosyal bilimler, din ya da ahlak bilgisi, fiziksel ya da sağlık eğitiminin yanı sıra sanat ve uygulamalı konuları içermektedir. Buna ek olarak öğretim programı, hükümleri okullar tarafından belirlenen uzmanlaşma ve uygulamalı dersleri de içermektedir.
            Bir mesleki eğitim kurumuna devam eden öğrenci için temel öğretim programı ana dil, ikinci ulusal dil, yabancı diller, matematik, fizik, kimya, sosyal bilimler ve çalışma hayatı, fiziksel ya da sağlık eğitiminin yanı sıra sanat ve kültür derslerini içermektedir. Mesleki Ortaöğretim ikinci devre eğitimi yeterlilikleri okul tabanlı eğitimde ya da stajyerlik eğitiminde edinilebilir. Öğrencinin bireysel çalışma planları kendi seçimlerini ve çalışmalarının ilerleyişini belirlemektedir.

Özel Eğitim Uygulamaları
            Temel eğitimde, özel eğitime gereksinim duyan bireyler için okul eğitimiyle ilişkili bir şekilde her türlü olanak sağlanmaktadır. Normal eğitimle iç içe ve kapsayıcı bir görünüm taşır. Öncelikli olarak öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin öğretmenlerinden birebir eğitim desteği de alarak normal okul düzeninde devam etmeleri hedeflenir . Daha ciddi öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, küçük gruplar halinde özel ek derse tabii tutulabilir, problemin boyutlarına bağlı olarak psikolog yardımına başvurulabilir ya da özel öğrenci statüsüyle sınıfında öğrenimine devam edebilir.
            Özel eğitime ihtiyacı olan bir öğrenci sadece özel eğitim gerektiren derslerde bu eğitime devam ederek ayrı eğitim alırken, diğer derslerini normal eğitim içinde diğer öğrencilerle birlikte alır. Temel eğitim okullarının çoğunda özel eğitim sınıfları bulunur. Öğrencinin engelli ya da hasta olması, geç gelişme gösterme, ruhsal bozukluklar ya da benzer nedenlerden ötürü normal bir öğrenme grubu içerisinde eğitim alması uygun görülmüyorsa, öğrencinin özel eğitim çerçevesinde eğitim alması kararlaştırılmaktadır. Bu tür durumlarda, özel eğitim ihtiyacı özel bir sınıfta ya da uygun başka bir yerde de verilebilmektedir. Bu tür bireylere eğitim, özel eğitim öğretmeni tarafından verilir. Özel eğitim kapsamına alınan her öğrenci için bireysel bir öğretim programı hazırlanması zorunludur. Buna ek olarak, özel desteğe ihtiyacı olan öğrencilere uygun olan durumlarda normal kurumlar tarafından ilkokul öncesi ve mesleki eğitim ve öğretim sunulmaktadır.

Yüksek Öğretim
            Yüksek öğretim, teknik okullar ve üniversiteler olmak üzere ikiye ayrılır. Üniversiteler bilimsel araştırma ve öğretime ağırlık verirken, teknik okullar daha çok uygulamaya yönelik mesleki bir eğitimi esas almaktadırlar. Teknik okullara politeknikler veya uygulamalı bilimler üniversiteleri de denmektedir. Yüksek öğretim kurumları kendi programlarını ve akademik takvimlerini düzenlemekte oldukça özgürdür
            Finlandiya’daki üniversite giriş sınavı yüksek öğretim için seçilebilirlik kriteri olarak kullanılmaktadır. Buna ek olarak, Finlandiya’da teknik okul derecesine sahip olanlar, ortaöğretim II. devre sonrası mesleki yeterliliklere sahip olanlar ve en az üç yıllık bir mesleki yeterliliğe sahip olanlar da üniversite eğitimi için seçme sınavına girebilmektedirler. Üniversiteler ayrıca yapılan sınavlara ek olarak başvurulara esas farklı yeterlik alanları belirleyebilir. Açılan programların alabileceği sayıdan daha fazla başvuru olması durumunda, üniversiteler farklı öğrenci seçme kriterlerine başvurabilmektedirler. Üniversiteye yerleşmede, üniversite giriş sınavı notu; enstitü, fakülte veya bölüm tarafından düzenlenen giriş sınav sonucu ve ortaöğretim ikinci devre bitirme belgeleri dikkate alınarak yerleştirmeler yapılmaktadır.
            Politeknikler teknoloji ve iletişim, iş ve yönetim, turizm, kurumsal yönetim, sağlık, sosyal hizmetler gibi iş alanlarında uzmanlar yetiştirir. Yüksek öğretimdeki teknik okullara kayıt yaptırabilmek için genel ya da mesleki ortaöğretimi başarı ile tamamlamış olmak ve üniversite giriş sınavında başarılı olmak gerekir. Sanayi ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu ara elaman ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmış yükseköğretim kurumu olan bu okullarda yetişkinlere de eğitim verilmektedir. Bu okullardan üç veya dört yıl süren eğitim süresince öğrenciler ilgili mesleğin çalışma alanına kabul edilirler.
            Üniversitelerdeki derece sistemine göre düşük ya da daha yüksek seviyede akademik derece almak mümkündür. Daha düşük seviyedeki ya da lisans seviyesindeki derece (120 kredi) 3 yılda ve yüksek lisans derecesi (160-180 kredi) 5-6 yılda tamamlanabilmektedir. Buna ek olarak, üniversiteler bilimsel lisansüstü derecesi olan yüksek lisans ve doktora dereceleri vermektedirler. Bir teknik okul derecesi almak için gerekli çalışmalar 3,5–4 yıl ya da 140–160 kredi gerektirmektedir.

2. FİNLANDİYA ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİ
            İlk ve ortaöğretime öğretmen yetiştirme 1971’de yüksek öğretim bünyesine alınarak öğretmenlerin üniversitelerden mezun olma zorunluluğu getirilmiştir. 1979' da ise ilk ve ortaöğretim okullarında görev alacak sınıf ve branş öğretmelerinin yüksek lisans mezunu olma şartı getirilmiştir. Öğretmen yetiştirme süreci, araştırma temelli oryantasyon, ulusal ve uluslar arası değerlendirmeler ve pedagojik bir programı içeren yapıyı arz eder. Bu bakımdan öğretmen yetiştirme oldukça zorlu ve yoğun bir öğretim sürecine tabidir. Öğretmenlik mesleği Finlandiya’da oldukça önemsenen bir alandır. Alanın kendine has özellikleri aşağıda sıralanmıştır.
• Öğretmenlik mesleğinin statüsü oldukça yüksektir,
• Popüler bir çalışma alanı olarak yüksek yeterlikler gerektirmektedir,
• Bütün kademe öğretmenlikleri için yüksek lisans düzeyinde öğrenim
zorunludur.
• Teori ve pratik bütünlüğü sağlanmıştır,
• Pedagojik ve alan bilgisi bütünlüğü vardır,
• Öğretmenler yaşam boyu öğrenenler olarak görülür,
Öğretmenlik mesleği için
• Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alma ve geliştirebilme,
• Okullarda ve diğer eğitim ortamlarında başka öğretmenlerle işbirliği
yapabilme,
• Ebeveyn, yetkililer ve iş kollarıyla birlikte çalışma ve onları teşvik edebilme,
• Programı öğrenme ortamları ve materyallerini hazırlama ve geliştirme,
• Okul hayatındaki problemleri çözebilme,
• Kendi mesleki gelişimini sağlama ve mesleki kimliğini yansıtabilme genel yeterlikleri belirlenmiştir.
            Öğretmen eğitimi araştırma temellidir. Finlandiya’da öğretmenlik mesleği saygın mesleklerin başında gelmekte olup, ülkenin en başarılı öğrencileri öğretmen olmak için yarışmaktadır. Öğretmenlik mesleğine karşı bu pozitif toplumsal ve kültürel bakış, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artırmakta ve nitelikli öğretmenlerin eğitim kadrosuna katılmasını sağlamaktadır. Eğitim fakülteleri kontenjanlarını öğretmen ihtiyacına göre sınırlayarak hem nitelikli öğrencilerin tercihini sağlamakta hem de iş güvencesi yüksek öğretmen adayları yetiştirmektedir.
Genel ya da mesleki ortaöğretimi bitirip üniversite giriş sınavında başarılı olan bir öğrenci öğretmen olmak için üniversitelere başvurduğunda, yazılı giriş sınavı, yetenek testi, bireysel mülakat ve grup tartışmasının gözlenmesi aşamalarını içeren bir seçme sistemine tabi tutulur. Bu sınavların sayısı, şekli ve içeriği üniversiteden üniversiteye değişebilmektedir. Eğitim fakültesinde okumaya hak kazanan öğrenci, branşıyla ilgili alması gereken dersleri üniversitenin fen veya sosyal bilimler fakültesinden alır.
            Öğretmen adayı, branşıyla ilgili alması gereken dersleri aldıktan sonra eğitim fakültesindeki öğretmenlik formasyon derslerini almaya başlar. Dolayısıyla  eğitim fakültelerindeki öğretim elemanları, tamamıyla öğretmen eğitiminin pedagojik formasyon boyutu ile ilgilenmektedirler. Sınıf ve branş öğretmenlerinin eğitim sürelerince almaları gereken ders kredileri aşağıdaki çizelgelerde gösterilmektedir. Eğitim fakültesinde verilen öğretmenlik formasyonu eğitiminde iletişim, didaktik araştırma, özel eğitim, pedagoji eğitimi, alan bilgisinin öğretimi derslerinin yanında üniversitelerin belirleyebileceği diğer dersler bulunmaktadır. Finlandiya’da 4 yıllık lisans eğitiminin ardından yüksek lisans eğitimini de tamamlamak şarttır. Ancak bu şekilde kadrolu bir öğretmen olunabilmektedir.
            Finlandiya'da ilkokul öğretmeni eğitimi sadece sekiz eğitim fakültesinde verilmektedir. Bu eğitim yüksek lisans seviyesine yönlendiren dört yıllık bir programı kapsar. İlkokul öğretmen adayları eğitim teorisi, pedagojik alan bilgisi, ve öğretmenlik uygulaması üzerinde eğitim alırlar. Temel eğitimin ilk altı yılında görev yapan öğretmenler genelde tüm derslere girmektedirler (sınıf öğretmenleri), buna karşılık son üç yıllık dönemde ve ortaöğretim ikinci kademe düzeyinde branş öğretmenleri de derslere girmektedirler. Sınıf öğretmenleri eğitim alanında yüksek lisans yapmış kişiler iken, branş öğretmenleri pedagojik formasyon sertifikası alarak alanlarıyla ilgili yüksek lisans derecesine sahip olurlar.


            Finlandiya öğretmen yetiştirme programlarının en dikkat çekici özelliği, uygulama ve teorinin bir sentez oluşturmuş olmasıdır. PISA sınavlarında çok önemli başarılar gösteren Finlandiya’da, öğretmen adayları eğitimleri sürecinde dört aşamadan oluşan ve iki yıl süren bir staj (öğretmenlik uygulaması) eğitimine tabi tutulmaktadır. Bu stajların üçü eğitim fakültelerine bağlı uygulama okullarında, biri ise uygulama okulu dışındaki devlet okullarında yapılmaktadır. Staj eğitimi süresince öğretmen adaylarının etkileşimi için çok önemli rolü ve etkisi olan dört bileşen vardır. Bunlar, öğretmen adayının kendisi, diğer öğretmen adayı akranlar, üniversitedeki danışman öğretim elemanı ve staj yapılan okuldaki danışmandır. Bu bileşenler arasındaki diyalogun amacı öğretmen adayına algılamada, bilişsel yeteneklerini geliştirmede ve teoriyi uygulamada yardım etmektir.