Finlandiya eğitim sistemi ülkemizde özellikle eğitimle bir şekilde ilişkisi olan kişilerin çokça merak ettiiği bir konu. Eğitim camiasında merak edilen bu konuyu paylaşmanın uygun olacağını düşündüm ve geniş kapsamlı bir yazı yazdım.
1.
FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ
Finlandiya eğitim sisteminin
felsefesinde etnik köken, yaş, maddi durum, yaşanılan yer ayrımı olmaksızın
herkese eşit eğitim hakkı verilmesi temel oluşturur. Ömür boyu eğitim esastır.
Yalnızca yetişkin eğitiminde para talep edilebilir. Bunun dışındaki eğitim
kademeleri ücretsiz ve herkese açıktır.
Finlandiya’nın
Fince ve İsveççe olmak üzere iki ana dili vardır. Temel öğretimde ve
ortaöğretim ikinci devrede öğrenim gören öğrencilerin yaklaşık olarak yüzde
beşi öğrenim dilinin İsveççe olduğu okullarda okumaktadırlar. Her iki dil
grubunun da yüksek öğrenim düzeyinde de öğretim kurumları bulunmaktadır. Buna
ek olarak, tüm öğretimin ya da öğretimin bir kısmının yabancı bir dilde
verildiği bazı eğitim kurumları da mevcuttur (genel olarak İngilizce).
Laponya’nın Saami dili konuşulan bölgelerinde yerel merciler aynı zamanda Saami
dilinde eğitim de düzenlemektedirler. Her üç dilde ayrıca eğitim veren yüksek
öğretim kurumları da mevcuttur. Romanlar ve diğer azınlıklara mensup olanların
yanı sıra özel eğitime muhtaç olanlara da her türlü eğitim olanakları
sunulmasına özen gösterilmektedir.
Finlandiya Okul Sistemi
Okul
Öncesi
Okul öncesi dönem 0–6 yaş arasını
kapsamaktadır. Altı yaşına kadar olan süre boyunca çocuklar kreşlere ya da her
biri ailenin gelirine göre makul fiyatlar talep eden özel yuvalarda bulunan
daha küçük boyuttaki aile kreş gruplarına gidebilmektedir. Bunun yanında okul
öncesi eğitime katılım, 6 yaşındaki çocuklar Ağustos 2015' ten itibaren zorunlu
olmuştur. Zaten daha öncesinde de 6 yaşındaki çocukların neredeyse tamamı okul
öncesi eğitime kayıtlı idi. 2013 yılı verilerine göre Finlandiya' da okul
öncesi eğitime kayıtlılık oranı, 6 yaşındaki çocuklar için yüzde 98 oranında
görülmektedir. 5 yaş grubu için bu oran yüzde 80, 4 yaş için ise yüzde 75' tir.
Yerel
yönetimler okul öncesi eğitim hizmetlerini düzenlemekten ve kalitesini
gözlemlemekten sorumludur. Bu eğitimin okullarda mı verileceği, kreşlerde veya
aile kreşlerinde mi verileceği de yine yerel yönetimin kararına bağlıdır.
Zorunlu eğitim sürecinde olduğu gibi okul öncesi eğitimde de okuluna 5
kilometre veya daha fazla uzaklıkta yaşayan öğrenciler için ücretsiz taşıma
hizmeti mevcuttur. Fince, İsveççe ve Saami dili konuşan çocuklara, kreşlerde
kendi anadillerinde eğitim sunulmaktadır. Bu üç dilin dışında bir anadiline
sahip ve farklı kültürlerle yetişen çocuklara, kendi kültürlerinin temsilcileri
ile işbirliği halinde eğitim hizmeti sunulur.
Zorunlu Eğitim (İlköğretim ve Ortaöğretim I. Devre)
Temel eğitim olarak adlandırılan zorunlu eğitim, tüm çocuklar için okul çağından itibaren zorunlu kılınan 9 yıllık bir süreçtir. 7 yaşından itibaren tüm çocuklar bu sistemin birer parçasıdırlar. Zorunlu eğitim, öğrenci 17 yaşına geldiğinde veya zorunlu eğitim müfredatını başarıyla tamamladığında sona erer. Bu eğitimin 6 yılı ilköğretim ve 3 yılı ortaöğretim I. devre olarak belirlenmiştir. Zorunlu eğitimde okullaşma oranı yüzde 100’e yakındır.
Okullarda öğretim yılı, Ağustos
ortasında başlayan ve Haziranın başına kadar devam eden iki döneme ayrılan
toplam 190 iş gününden oluşmaktadır. Okullarda eğitim öğretim, haftanın beş iş
gününde tam gün (normal öğretim) olarak yapılmaktadır. Haftalık alınan ders
sayısı düzeye ve alınan seçmeli derslerin sayısına bağlı olarak 19 – 30 saat
arasında değişmektedir. Buna ek olarak, fazladan tatillerle ilgili yerel
özerklik söz konusudur.
Zorunlu eğitim sürecinde öğrenciler;
müzik, resim, beden eğitimi gibi derslerle özel yeteneklerini tanıma ve
geliştirme fırsatı bulmaktadır. Bunun yanında ağaç ve materyal işleme dersleri
de okullarda bu dersler için tahsis edilen atölyelerde öğrencilerin erişimine
sunulmaktadır. Zorunlu eğitimin ilk altı yılındaki eğitim, görsel sanatlar,
müzik ve spor gibi özel yetenek gerektiren dersler dışında tümüyle sınıf
öğretmenleri tarafından verilmektedir. Son üç yılda ise derslere branş
öğretmenleri girmektedir.
Temel eğitimde sınıf mevcutlarına
ilişkin bir standart bulunmamakla birlikte ortalama 20–25 arasındadır. İyi
donanımlı okullar genellikle küçük ve bahsedilen ortalamalarda öğrenci sayısına
sahip sınıflar barındıran okullardır. İlköğretim düzeyindeki okullar genellikle
300' den az öğrenciye eğitim vermektedir. Gruplar normalde aynı yaştaki
çocuklardan oluşmaktadır. Ancak sınıflar bazında öğrenci sayılarının çok düşük
olduğu durumlarda birleştirilmiş eğitim uygulamalarına yer verilebilmektedir.
7–16 yaş arası çocukların devam
ettiği zorunlu eğitim, bu eğitim süresince kullanılan okul materyalleri ve öğle
yemeği ücretsizdir. Çocukların hangi okula gideceği adres bilgilerine bağlı
olarak yerel yönetim tarafından belirlenir. Sağlık problemleri veya başka
sebepler gerektirdiğinde, yerel yönetimler öğrencinin eşdeğer okullarda
eğitimini devam ettirebileceği alternatifleri yaratmakla yükümlüdür. Okuluna 5
kilometre veya daha fazla uzaklıkta yaşayan öğrenciler için ücretsiz taşıma
hizmeti sunulmaktadır. Özellikle
1. ve 6. sınıf arasındaki öğrenciler, teneffüslerde sınıftan ayrılıp okul
bahçesine çıkmalıdır. Bu süreçte öğretmenler de öğrencilerini gözlemlemektedir.
Öğretmenler, öğle yemeğini yemekhanede öğrencileriyle birlikte yemektedirler. Okul yemekleri beslenme eğitimi için de
önemli bir parça olarak kabul edilir. Temel eğitimin 7. ve 9. sınıfları
arasında verilen ev ekonomisi derslerinde sağlıklı beslenme, sağlıklı besin
seçimi, basit düzeyde yiyecek hazırlama gibi konularda da eğitim verilir.
Öğretim Programı
Finlandiya' da eğitim, Eğitim ve
Kültür Bakanlığı' nın sorumluluğundadır. Fin Ulusal Eğitim Kurulu ile
bakanlığın ortalık çalışması ile hedefler, içerik ve yöntem belirlenir. Ulusal
öğretim programı Ulusal Eğitim Kurulu tarafından çekirdek (çerçeve) program
olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu çerçeve eğitim programı, genel hedefleri
ve değerlendirme kriterlerini içermektedir. Bu çerçevede, okullar ve yerel
yönetim kendi yerel amaçlarına uygun öğretim programını oluştururlar.
Öğretmenler kendi öğretim etkinliklerini ve yöntemlerini belirleme konusunda
özgürdürler. Bu bakımdan Finlandiya eğitim sistemindeki özerk yapılanma
programlara esnek bir nitelik kazandırmıştır. Temel eğitimde zorunlu dersler
ana dil (Fince, İsveççe veya Sami) ve edebiyat, ikinci ulusal dil, yabancı
diller, çevre çalışmaları, sağlık eğitimi, din ya da ahlak bilimi, tarih,
sosyal bilgiler, matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, beden eğitimi,
müzik, görsel sanatlar, el sanatları, ev ekonomisi ve rehberlik dersleridir.
Temel eğitimde, öğretim süresinin
üçte birlik kısmını dil eğitimi, bir diğer üçte birlik kısmını da fen bilimleri
ve matematik öğretimi oluşturur. Sosyal ve beşeri bilimler bu sürenin yüzde 12'
lik kısmını meydana getirirken, geri kalan sürede sanat, fiziksel etkinlikler,
din veya etik öğretim dersleri verilmektedir.
Öğrenciyi değerlendirme
Öğretmenler öğretim programında
yazılı olan hedeflere dayalı olarak öğrenci başarılarını değerlendirirler.
Değerlendirme okul hayatının sürekli bir parçasıdır. Sürece dayalı
değerlendirme sonucu her öğrenci, yılda en az bir değerlendirme raporu
almaktadır. Buna ek olarak bir öğretim yılı içerisinde en az bir ara rapor
verilebilmektedir. Başarı hem sürekli olarak hem de öğretmenlerin uyguladığı
sınavlarla değerlendirilmektedir. Temel eğitimin dokuz yılını başarıyla
tamamlayan öğrenciye bitirme belgesi verilir. Bu belgeye ilaveten mezuniyet
puanlarını ve derecesini yükseltmek isteyen öğrenciler bir yıl daha ilaveten
öğrenim görebilirler. Bu yılı bitiren öğrenciye ek bir belge verilmektedir.
Değerlendirme, öğrenim ve karar alma
süreçlerinin iyileştirilmesi için bilgi sağlayıcı konumdadır. Burada
yönlendirici ve geliştirici bir rol oynar. Değerlendirme süreci, öğrenme
çıktılarının değerlendirilmesi ve çeşitli içerik ve sistem değerlendirmeleri
şeklinde yürütülür. Öğrenme çıktılarının değerlendirilmesi, okul öncesi eğitim
ve temel eğitim müfredatının hedeflerine ulaşılma yönünde bilgi toplanır.
İçerik ve sistem değerlendirmelerinde ise eğitim politikası, eğitim sistemi ya
da bunların belirli bölümleri hakkında bilgi sağlanır.
Ortaöğretim İkinci Devre (Lise)
Zorunlu temel eğitimden sonra
ortaöğretim, genel ve mesleki eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her
ikisinde de yaş aralığı 16 - 19 olarak belirlenmiştir. Öğrencinin genel ve
mesleki ortaöğretimden hangisine devam edeceğini belirleyen genel bir sınav
yoktur. Veliler, öğrencisinin temel eğitimdeki başarı durumunu dikkate alıp
öğretmenlerin ve okul yönetiminin görüşünü alarak, ortak ulusal başvuru sistemi
vasıtasıyla ortaöğretim ikinci devre eğitimi veren herhangi bir genel veya
mesleki ortaöğretim okuluna başvuru yapma hakkına sahiptirler. Öğrenciler,
ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir ortaöğretim kurumunu seçebilirler.
Genel ortaöğretim okulları,
genellikle yükseköğretime ulaşmak isteyen öğrenciler tarafından tercih edilir.
Mesleki ortaöğretim okulları ise ortaöğretim eğitimini tamamladıktan sonra
çalışma hayatına geçecek olan öğrenciler içindir. Ancak her iki okuldaki
öğrenciler de üniversiteye giriş için yeterlilik sınavına girebilirler.
Genel ortaöğretim öğretim
okullarının eğitim süresi 3 yıldır. Ancak bir öğrenci şartlara göre bu program
2 yıl veya 4 yıl içerisinde bitirebilmektedir. Gerekli sayıda dersi başarıyla
tamamlayan öğrenciler diplomalarını alarak mezun olurlar. Bu sürenin bitiminde
öğrenci yükseköğretime giriş için ulusal yeterlilik sınavına tabii tutulur. 18 ay
içinde gerçekleşen 3 ardışık sınav şeklinde geçen bu süreç, 4 ana testi
barındırır. Anadili, diğer bir ulusal dil, yabancı dil ve matematik ile diğer
genel dersler bu sınavı oluştururken, öğrencilerin bazı seçmeli testlere girme
hakkı da mevcuttur. Genel liselerden mesleki eğitime geçiş mümkündür. Bu
bakımdan süreç içerisinde kararlarını değiştirerek mesleki liselere geçiş
yapmak isteyen öğrenciler yatay geçişle fark dersleri vererek mesleki eğitime
geçiş yapabilmektedirler. Üniversite giriş sınavının ve tüm ortaöğretim ikinci
devre eğitimi öğretim programının başarılı bir şekilde geçilmesinin ardından
öğrenciler geçilen testlerin ayrıntılarını, elde edilen derece ve notları
gösteren ayrı bir sertifika almaktadırlar.
Ortaöğretim ikinci devreye öğrenci
seçimi daha önceki okul başarılarına göre gerçekleşirken mesleki öğretim
kurumları tarafından kullanılan seçme kriterleri, iş deneyimi ve diğer
karşılaştırılabilir faktörleri, giriş ve yetenek sınavlarını da kapsayabilir.
Öğrencilerin % 90’ından fazlası temel eğitimin ardından eğitimlerine devam
etmektedirler. Bu öğrencilerin yaklaşık % 54’ü genel ortaöğretimi tercih
ederken %36’sı mesleki eğitimi tercih etmektedir. Kısa vadede bir kısım pratik beceriler
elde ederek iş piyasasında yer edinmek isteyen öğrenciler genelde mesleki
ortaöğretimi ve sonrasında teknik eğitimi tercih etmektedirler.
Ulusal Eğitim Kurulu hem genel
ortaöğretim hem de mesleki ortaöğretimin konu ve çalışma modüllerinin
hedeflerine ve temel içeriklerine karar vermektedir. İlgili ulusal temel
öğretim programına dayalı olarak, eğitim veren kurumlar yerel yönetimlerle
birlikte öğretim programlarını oluşturmaktadırlar. Genel ortaöğretimde zorunlu
dersler ana dil ve edebiyat, ikinci ulusal dil, yabancı diller, matematik ve
doğa bilimleri, insani bilimler ve sosyal bilimler, din ya
da ahlak bilgisi, fiziksel ya da sağlık eğitiminin yanı sıra sanat ve
uygulamalı konuları içermektedir. Buna ek olarak öğretim programı, hükümleri
okullar tarafından belirlenen uzmanlaşma ve uygulamalı dersleri de
içermektedir.
Bir mesleki eğitim kurumuna devam
eden öğrenci için temel öğretim programı ana dil, ikinci ulusal dil, yabancı
diller, matematik, fizik, kimya, sosyal bilimler ve çalışma hayatı, fiziksel ya
da sağlık eğitiminin yanı sıra sanat ve kültür derslerini içermektedir. Mesleki
Ortaöğretim ikinci devre eğitimi yeterlilikleri okul tabanlı eğitimde ya da
stajyerlik eğitiminde edinilebilir. Öğrencinin bireysel çalışma planları kendi
seçimlerini ve çalışmalarının ilerleyişini belirlemektedir.
Özel Eğitim Uygulamaları
Temel eğitimde, özel eğitime
gereksinim duyan bireyler için okul eğitimiyle ilişkili bir şekilde her türlü
olanak sağlanmaktadır. Normal eğitimle iç içe ve kapsayıcı bir görünüm taşır. Öncelikli
olarak öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin öğretmenlerinden birebir eğitim
desteği de alarak normal okul düzeninde devam etmeleri hedeflenir . Daha ciddi
öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, küçük gruplar halinde özel ek derse tabii
tutulabilir, problemin boyutlarına bağlı olarak psikolog yardımına
başvurulabilir ya da özel öğrenci statüsüyle sınıfında öğrenimine devam
edebilir.
Özel eğitime ihtiyacı olan bir
öğrenci sadece özel eğitim gerektiren derslerde bu eğitime devam ederek ayrı
eğitim alırken, diğer derslerini normal eğitim içinde diğer öğrencilerle birlikte
alır. Temel eğitim okullarının çoğunda özel eğitim sınıfları bulunur.
Öğrencinin engelli ya da hasta olması, geç gelişme gösterme, ruhsal bozukluklar
ya da benzer nedenlerden ötürü normal bir öğrenme grubu içerisinde eğitim
alması uygun görülmüyorsa, öğrencinin özel eğitim çerçevesinde eğitim alması kararlaştırılmaktadır.
Bu tür durumlarda, özel eğitim ihtiyacı özel bir sınıfta ya da uygun başka bir
yerde de verilebilmektedir. Bu tür bireylere eğitim, özel eğitim öğretmeni
tarafından verilir. Özel eğitim kapsamına alınan her öğrenci için bireysel bir
öğretim programı hazırlanması zorunludur. Buna ek olarak, özel desteğe ihtiyacı
olan öğrencilere uygun olan durumlarda normal kurumlar tarafından ilkokul
öncesi ve mesleki eğitim ve öğretim sunulmaktadır.
Yüksek Öğretim
Yüksek öğretim, teknik okullar ve
üniversiteler olmak üzere ikiye ayrılır. Üniversiteler bilimsel araştırma ve
öğretime ağırlık verirken, teknik okullar daha çok uygulamaya yönelik mesleki
bir eğitimi esas almaktadırlar. Teknik okullara politeknikler veya uygulamalı
bilimler üniversiteleri de denmektedir. Yüksek öğretim kurumları kendi
programlarını ve akademik takvimlerini düzenlemekte oldukça özgürdür
Finlandiya’daki üniversite giriş
sınavı yüksek öğretim için seçilebilirlik kriteri olarak kullanılmaktadır. Buna
ek olarak, Finlandiya’da teknik okul derecesine sahip olanlar, ortaöğretim II.
devre sonrası mesleki yeterliliklere sahip olanlar ve en az üç yıllık bir
mesleki yeterliliğe sahip olanlar da üniversite eğitimi için seçme sınavına
girebilmektedirler. Üniversiteler ayrıca yapılan sınavlara ek olarak
başvurulara esas farklı yeterlik alanları belirleyebilir. Açılan programların
alabileceği sayıdan daha fazla başvuru olması durumunda, üniversiteler farklı
öğrenci seçme kriterlerine başvurabilmektedirler. Üniversiteye yerleşmede,
üniversite giriş sınavı notu; enstitü, fakülte veya bölüm tarafından düzenlenen
giriş sınav sonucu ve ortaöğretim ikinci devre bitirme belgeleri dikkate
alınarak yerleştirmeler yapılmaktadır.
Politeknikler teknoloji ve iletişim,
iş ve yönetim, turizm, kurumsal yönetim, sağlık, sosyal hizmetler gibi iş
alanlarında uzmanlar yetiştirir. Yüksek öğretimdeki teknik okullara kayıt
yaptırabilmek için genel ya da mesleki ortaöğretimi başarı ile tamamlamış olmak
ve üniversite giriş sınavında başarılı olmak gerekir. Sanayi ve iş dünyasının
ihtiyaç duyduğu ara elaman ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmış
yükseköğretim kurumu olan bu okullarda yetişkinlere de eğitim verilmektedir. Bu
okullardan üç veya dört yıl süren eğitim süresince öğrenciler ilgili mesleğin
çalışma alanına kabul edilirler.
Üniversitelerdeki derece sistemine
göre düşük ya da daha yüksek seviyede akademik derece almak mümkündür. Daha
düşük seviyedeki ya da lisans seviyesindeki derece (120 kredi) 3 yılda ve
yüksek lisans derecesi (160-180 kredi) 5-6 yılda tamamlanabilmektedir. Buna ek
olarak, üniversiteler bilimsel lisansüstü derecesi olan yüksek lisans ve
doktora dereceleri vermektedirler. Bir teknik okul derecesi almak için gerekli
çalışmalar 3,5–4 yıl ya da 140–160 kredi gerektirmektedir.
2.
FİNLANDİYA ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİ
İlk ve ortaöğretime öğretmen
yetiştirme 1971’de yüksek öğretim bünyesine alınarak öğretmenlerin
üniversitelerden mezun olma zorunluluğu getirilmiştir. 1979' da ise ilk ve
ortaöğretim okullarında görev alacak sınıf ve branş öğretmelerinin yüksek
lisans mezunu olma şartı getirilmiştir. Öğretmen yetiştirme süreci, araştırma
temelli oryantasyon, ulusal ve uluslar arası değerlendirmeler ve pedagojik bir
programı içeren yapıyı arz eder. Bu bakımdan öğretmen yetiştirme oldukça zorlu
ve yoğun bir öğretim sürecine tabidir. Öğretmenlik mesleği Finlandiya’da
oldukça önemsenen bir alandır. Alanın kendine has özellikleri aşağıda
sıralanmıştır.
• Öğretmenlik
mesleğinin statüsü oldukça yüksektir,
• Popüler bir
çalışma alanı olarak yüksek yeterlikler gerektirmektedir,
• Bütün kademe
öğretmenlikleri için yüksek lisans düzeyinde öğrenim
zorunludur.
• Teori ve
pratik bütünlüğü sağlanmıştır,
• Pedagojik ve
alan bilgisi bütünlüğü vardır,
• Öğretmenler
yaşam boyu öğrenenler olarak görülür,
Öğretmenlik
mesleği için
• Öğrencilerin
bireysel farklılıklarını dikkate alma ve geliştirebilme,
• Okullarda ve
diğer eğitim ortamlarında başka öğretmenlerle işbirliği
yapabilme,
• Ebeveyn,
yetkililer ve iş kollarıyla birlikte çalışma ve onları teşvik edebilme,
• Programı
öğrenme ortamları ve materyallerini hazırlama ve geliştirme,
• Okul
hayatındaki problemleri çözebilme,
• Kendi mesleki
gelişimini sağlama ve mesleki kimliğini yansıtabilme genel yeterlikleri
belirlenmiştir.
Öğretmen eğitimi araştırma
temellidir. Finlandiya’da öğretmenlik mesleği saygın mesleklerin başında
gelmekte olup, ülkenin en başarılı öğrencileri öğretmen olmak için
yarışmaktadır. Öğretmenlik mesleğine karşı bu pozitif toplumsal ve kültürel
bakış, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artırmakta ve nitelikli
öğretmenlerin eğitim kadrosuna katılmasını sağlamaktadır. Eğitim fakülteleri
kontenjanlarını öğretmen ihtiyacına göre sınırlayarak hem nitelikli
öğrencilerin tercihini sağlamakta hem de iş güvencesi yüksek öğretmen adayları
yetiştirmektedir.
Genel ya da
mesleki ortaöğretimi bitirip üniversite giriş sınavında başarılı olan bir
öğrenci öğretmen olmak için üniversitelere başvurduğunda, yazılı giriş sınavı,
yetenek testi, bireysel mülakat ve grup tartışmasının gözlenmesi aşamalarını
içeren bir seçme sistemine tabi tutulur. Bu sınavların sayısı, şekli ve içeriği
üniversiteden üniversiteye değişebilmektedir. Eğitim fakültesinde okumaya hak
kazanan öğrenci, branşıyla ilgili alması gereken dersleri üniversitenin fen
veya sosyal bilimler fakültesinden alır.
Öğretmen adayı, branşıyla ilgili
alması gereken dersleri aldıktan sonra eğitim fakültesindeki öğretmenlik
formasyon derslerini almaya başlar. Dolayısıyla
eğitim fakültelerindeki öğretim elemanları, tamamıyla öğretmen
eğitiminin pedagojik formasyon boyutu ile ilgilenmektedirler. Sınıf ve branş
öğretmenlerinin eğitim sürelerince almaları gereken ders kredileri aşağıdaki
çizelgelerde gösterilmektedir. Eğitim fakültesinde verilen öğretmenlik
formasyonu eğitiminde iletişim, didaktik araştırma, özel eğitim, pedagoji
eğitimi, alan bilgisinin öğretimi derslerinin yanında üniversitelerin
belirleyebileceği diğer dersler bulunmaktadır.
Finlandiya’da 4 yıllık lisans eğitiminin ardından yüksek lisans eğitimini de
tamamlamak şarttır. Ancak bu şekilde kadrolu bir öğretmen olunabilmektedir.
Finlandiya'da ilkokul öğretmeni
eğitimi sadece sekiz eğitim fakültesinde verilmektedir. Bu eğitim yüksek lisans
seviyesine yönlendiren dört yıllık bir programı kapsar. İlkokul öğretmen
adayları eğitim teorisi, pedagojik alan bilgisi, ve öğretmenlik uygulaması
üzerinde eğitim alırlar. Temel eğitimin ilk altı yılında görev yapan
öğretmenler genelde tüm derslere girmektedirler (sınıf öğretmenleri), buna
karşılık son üç yıllık dönemde ve ortaöğretim ikinci kademe düzeyinde branş
öğretmenleri de derslere girmektedirler. Sınıf öğretmenleri eğitim alanında
yüksek lisans yapmış kişiler iken, branş öğretmenleri pedagojik formasyon
sertifikası alarak alanlarıyla ilgili yüksek lisans derecesine sahip olurlar.
Finlandiya
öğretmen yetiştirme programlarının en dikkat çekici özelliği, uygulama ve
teorinin bir sentez oluşturmuş olmasıdır. PISA sınavlarında çok önemli
başarılar gösteren Finlandiya’da, öğretmen adayları eğitimleri sürecinde dört
aşamadan oluşan ve iki yıl süren bir staj (öğretmenlik uygulaması) eğitimine
tabi tutulmaktadır. Bu stajların üçü eğitim fakültelerine bağlı uygulama
okullarında, biri ise uygulama okulu dışındaki devlet okullarında
yapılmaktadır. Staj eğitimi süresince öğretmen adaylarının etkileşimi için çok
önemli rolü ve etkisi olan dört bileşen vardır. Bunlar, öğretmen adayının
kendisi, diğer öğretmen adayı akranlar, üniversitedeki danışman öğretim elemanı
ve staj yapılan okuldaki danışmandır. Bu bileşenler arasındaki diyalogun amacı öğretmen
adayına algılamada, bilişsel yeteneklerini geliştirmede ve teoriyi uygulamada
yardım etmektir.