Dünyada insanlar üzerinde uygulanmış en ilginç ve bir o
kadar da tehlikeli ve korkunç deneyleri listeledik.
Stanford Hapishanesi
Deneyi
Stanford Hapishanesinde 1971 yılında gerçekleştirilen deney,
tutsak olmanın ve tutsak etmenin, mahkumlar ve cezaevi yetkilileri üzerindeki
davranışsal etkilerini incelemek amacıyla başlatıldı. Psikolog Philip Zimbardo
ve ekibi tarafından yapılan deneyde bir grup denek mahkum, diğerleri ise
gardiyan rolüne büründüler.
Deneyin başlamasından kısa süre sonra korkunç etkiler
görülmeye başlandı. Hem mahkum rolündeki hem de gardiyan rolündeki denekler rollerine
kısa sürede uyum sağladılar. Gardiyan rolündeki denekler, bunun bir deney
olduğunu bildikleri halde denek mahkumlara karşı sadist davranış eğilimlerinde
bulunmaya başladılar. Mahkumların da ciddi derecede travmalar yaşamaları
sonucunda önce iki mahkum zorunlu olarak deneyden çıkarıldı. Sonunda Zimbardo,
gittikçe korkunç bir hal alan deneyini erken bitirmek zorunda kaldı.
Canavar Çalışması
1939 yılında Wendell Johnson ve Mary Tudor tarafından
yapılan deney, 22 çocuk üzerinde yapılan bir kekemelik deneyiydi. İçlerinden 10
tanesi kekeme olan toplam 22 çocuk, her grupta 5 kekeme denek bulunmak
koşuluyla rastgele iki gruba ayrıldılar. Gruplardan birindeki çocuklara deneyin
başından itibaren, çok iyi ve akıcı bir şekilde konuştukları telkin edildi.
Diğer gruptaki çocuklara ise çok kötü konuştukları, bunu aşmak için bir yol
bulmaları gerektiği aksi taktirde ise hiç konuşmamaları gerektiği vurgulandı.
Deneyi korkunç veya zararlı yapan, uygulanış biçimi değil
sonuçları oldu. İlk gruptaki kekeme çocuklar olumlu konuşma terapisi ile bu
sorunu aşıp akıcı bir şekilde konuşmaya başladılar. Ancak olumsuz terapi
uygulanan gruptaki çocuklarda, deneyin ilk günlerinden itibaren konuşma
bozuklukları ve çekingen davranışlar görüldü. Hatta bu gruptaki normal konuşan
çocuklar dahi ya hiç konuşmadılar ya da kekeleyerek konuşmaya başladılar.
Olumsu terapi uygulanan çocuklar yıllar sonra bile konuşma bozukluğu ve
psikolojik sorunlar yaşadılar. Bu korkunç deney uzun süre gizli tutulmasına
rağmen sonunda ortaya çıktı ve çok büyük tepki çekti.
MK-Ultra Projesi
Aslında hedefledikleri ve sonuçlarıyla ayrı bir yazı konusu
olacak bir projedir. İlerleyen zamanlarda sitemizde MK-Ultra Projesi ile ilgili
daha geniş kapsamlı bir yazı yer alacak. Ancak kısaca bahsetmek gerekirse
MK-Ultra Projesi, CIA tarafından yürütülmüş bir zihin kontrolü projesiydi. Bu
projeyle CIA, LSD denen uyuşturucu madde, hipnoz, taciz gibi yöntemlerle
deneklerden bilgi alınmasını ve onları yönlendirebilmeyi amaçlamıştı.
1953-1973 yılları arasında yapılan deneylerde önce maddi ve
sosyal sorunlar yaşayan bireyler, tehditler ile denek olarak kullanıldı.
Deneklere uygulanan aşırı dozdaki uyuşturucu maddeler ile deneyin korkunç
amaçlarına yönelik sonuçlar alınmaya çalışıldı. Deneklerin binlercesi akıl
hastanelerine kaldırılırken onlarcası da deney sırasında hayatlarını kaybetti.
Belgeler yakılarak yok edilse de deneyle ilgili tanık ifadeleri günümüzde
konuşulmaya devam ediyor.
Birim 731
731. birim, Çin-Japon savaşı ve 2. Dünya Savaşı sırasında
biyolojik ve kimyasal savaş yöntemleri araştırmaları yapılmış bir Japon
araştırma merkezidir. Ancak hiç de masum araştırmalar yapılmadığını söyleyebiliriz.
Çinli sivil ve asker esirler getirildikleri 731. Birim'de korkunç deneylere
maruz kaldılar. Buraya getirilen esirler iç organlar hakkında bilgi edinmek
için diri diri kesiliyor, silahların etkilerini test etme uğruna öldürülüyor,
diri diri haşlanıyordu. Çevre halkı bu merkezden çok korkuyordu çünkü getirilen
kişiler bir daha çıkamıyordu.
731. Birim'de yapılan deneyler yalnızca esirler üzerine
yoğunlaşmamıştı. Bu korkunç araştırma merkezinde pirelere ve bitlere bulaşıcı
hastalıklar enjekte etmek gibi tehlikeli deneyler de yapılıyordu. Bu şekilde
uçaklarla düşman yerleşim birimlerine gönderilecek bu canlıların, bulaşıcı
hastalıkları yayması planlanıyordu. Çin'de hastalık taşıyan pireler nedeniyle
binlerce insan hayatını kaybederken, 731. Birim içerisinde deneyler yoluyla
öldürülen esir sayısı bilinmiyor. Bu korkunç deneyler silsilesi 2. Dünya
Savaşı'nda Japon yenilgisinin yaklaştığı anlaşıldığında sonlandırıldı ve
deliller imha edildi.
Yazımızın devamı niteliğindeki Küçük Albert Deneyi makalemizi de buradan okuyabilirsiniz:
Korkunç bir deney: Küçük Albert Deneyi
Yazımızın devamı niteliğindeki Küçük Albert Deneyi makalemizi de buradan okuyabilirsiniz:
Korkunç bir deney: Küçük Albert Deneyi